×

Türkiye son dönemde farklı kaynaklardan doğalgaz temini ile “Türk karışımı” yaratma çabalarını hızlandırırken, Petrol Boru Hattı Şirketi Nisan ayından bu yana 4 farklı şirketle imzalanan LNG tedarik anlaşmaları ile 100 milyar metreküp LNG atılımı gerçekleştirdi.

Doğalgaza yaptığı yatırımlarla Türkiye yılda 80 milyar metreküplük pratik bir ulusal şebekeye ulaştı. Doğalgaz merkezi olmayı hedefleyen Türkiye’nin elinde böylesine büyük bir kapasite varken, kapasite gazını ihracata yönlendiriyor, buna karşın yıllık yaklaşık 50 milyar metreküp gaz tüketiliyor.

Bu işbirliği kapsamında geçen yıl BOTAŞ ile ilgili ülkelerin Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Moldova’daki ilgili şirketleri arasında gaz ihracat anlaşmaları imzalanırken, doğalgazda kaynak bolluğu yaklaşımı benimsenerek Nisan ayından bu yana 4 farklı şirketle LNG üretimi imzalandı.

BOTAŞ, 2025-2035 yılları arasında doğalgaz temin etmek üzere Ocak 2023’te Umman ile LNG Tedarik anlaşması imzaladı. Buna göre söz konusu rapora göre, yılda 1 milyon tona kadar (yaklaşık 1,40 milyar metreküp) LNG ithal edilecek.

Mayıs ayında ExxonMobil ile yapılan Mutabakat Muhtırası’na göre, Türkiye’ye yılda 2,5 milyon tona kadar (3,45 milyar metreküp) LNG tedarik edilmesi gerekiyor.

BOTAŞ, 2 Eylül’de Shell ile ve 18 Eylül’de TotalEnergies ile 2027 yılı başında tedarik edilmeye başlanacak 10 yıllık LNG konusunda anlaşmaya vardı. Shell ile imzalanan anlaşmalarda bu kredi yılda 4 milyar metreküp, TotalEnergies anlaşmasında ise yılda 1,6 milyar metreküp olacakken, doğal gazın büyük bir kısmı BOTAŞ tarafından ABD’deki üretim terminallerinden dolum için alınacak ve bir kısmı da BOTAŞ’ın talebi üzerine Türkiye veya Avrupa terminallerine teslim edilecek.

Söz konusu anlaşmaların toplamına ilişkin gelişmelerin, anlaşma prosedürlerinde adı geçen yabancı şirketlerden 100 milyar metreküpe kadar gaz tedarikine olanak sağlaması bekleniyor.
ANLAŞMALAR SADECE TÜRKİYE’NİN DEĞİL BÖLGENİN DE ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLIYOR Petrol ve Doğal Gaz Platformu Derneği (PETFORM) Gaz Grubu Başkanı Gökhan Soruş, gazetecilerin ilgisini değerlendirerek, BOTAŞ’ın 2025 yılında süresi dolacak yıllık 21,75 milyar metreküp Rus gazı ve 2026 yılında süresi dolacak yıllık 10 milyar metreküp İran gazıyla ilgili çözüm ve arz güvenliği elde etmek için çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

“Son dönemde imzalanan anlaşmaları incelediğimizde, BOTAŞ’ın dönemde süresi dolacak Rus ve İran sözleşmeleriyle tedarik kaynaklarını çeşitlendirdiği, özellikle Türkiye’de ilgili sözleşme miktarlarına ihtiyaç duyulmadığı bir ortamda, ilgili sözleşme miktarlarının bu miktarda Güneydoğu Avrupa ülkelerine gönderilebileceği esnek anlaşmalar olduğu görülüyor.” Soru ayrıca, Türkiye’nin çevre bölge için bir “gaz ticaret merkezi” olmak istemesi nedeniyle, boru hattı tedarik anlaşmalarının bir kısmının gelecek yıl yenilenmesini beklediğinin altını çizdi.

Sorularını şu şekilde sürdürdü: Türkiye, mevcut kaynaklardan gelecek tüm kaynakları, ana hedefi ‘gaz ticaret merkezi’ olacak şekilde fiyatlandırarak bölgede ana aktör olabilir. Bu bağlamda, Türkiye son zamanlarda uluslararası boru hatları, LNG terminalleri ve yer altı depolama projeleriyle altyapısını önemli ölçüde güçlendirdi. Bunlar, Türkiye’deki gaz portföyünün çeşitliliğini artıran imzalanan LNG tedarik anlaşmalarına eklenecek. Ayrıca, BOTAŞ tarafından giriş limanında anlaşma kapsamında LNG alınarak yeni LNG taşıma kapasitesinin açılması büyük bir gelişme. Bu tür anlaşmalar sadece burada değil, aynı zamanda bölgede de arz güvenliğine önemli bir katkı sağlıyor. Türkiye’nin günlük 150 milyon metreküpten fazla yeniden gazlaştırma altyapısının bulunduğunu, özellikle yaz aylarında bunun tamamının işletildiğini ve bu nedenle Türkiye’nin genel altyapılarını kullanmak için daha fazla LNG sözleşmesi yapmasının ekonomik olup olmadığını belirten böyle bir soruya, “Böyle olumlu bir gelişmeyle Türkiye gazı, bölgedeki özel sektörler de dahil olmak üzere ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayabilir.